AZERBAYCAN
‘Ermenistan’ın saldırıları tüm dünyaya anlatılmalı’

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenterler Asamblesi (AGİTPA) Türk Heyeti Başkanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, Azerbaycan APA TV canlı yayınına katılarak Ermenistan ordusunun sınırda yaptığı saldırıları değerlendirdi.
Başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası kuruluşların Ermenistan’ın saldırılarını kınaması gerektiğini vurgulayan Avcı, saldırılara göz yumulmasının Ermenistan’ı “daha küstahça tavırlar takınmaya cesaretlendirmek” anlamına geleceğini söyledi.
Avcı, Ermenistan halkının da dikkat etmesi gerektiğini vurgulayarak “Ermenistan halkı, geçmişte emperyal güçlerin kışkırtmalarıyla ne tür maceralara sürüklendiklerini, bölge halkları olarak ne tür acılar yaşadığımızı unutmamalıdır. Ermenistan hükümeti, aklını başına toplamalı ve kendi iç sorunlarını halkın gözünden kaçırmak için böyle maceralara girmemelidir.” ifadelerini kullandı.
Tovuz bölgesindeki sivil yerleşim birimlerine saldırmanın mertçe bir davranış olmadığına işaret eden Avcı, 76 yaşındaki Azerbaycanlı sivilin şehadetinin, Ermenistan’ın hedef gözetmeksizin insanlık dışı bir saldırıda bulunduğunu gösterdiğini kaydetti.
Avcı, ihtiyar bir sivilin şehadetinin, kendisine geçmişte Ermeni terör örgütü Asala’nın işlediği cinayetleri hatırlattığını belirterek şöyle devam etti:
“Nitekim Azerbaycan’da da Hocalı başta olmak üzere birçok sivil katliamı ve soykırımı, Ermenistan hükümetinin sabıkaları arasındadır. Ermenistan halkı ve yöneticileri, bu tür maceralarla bir sonuç alamayacaklarını, komşularıyla BM kararlarında da öngörüldüğü üzere adil bir barış temin edildiğinde bundan kendilerinin de istifa edeceğini bilmeleri gerekir.
Ermenistan halkı, bölgeyle hiç alakası olmayan eski emperyal güçlerin kışkırtmalarını, ayartmalarını, cesaretlendirmelerini ciddiye almamalı. Biz komşuyuz, Azerbaycan, Gürcistan, Rusya, Ermenistan. Biz burada barışı tesis edebiliriz ama böyle saldırgan girişimler, en başta Ermenistan halkının refahına, huzuruna zarar verir. Bunu da herkesin bilmesi gerekir.”
“Minsk grubu, bu olayı ciddi şekilde ele almalı”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Türkiye Cumhuriyeti ve halkı her zaman ve her şart altında Azerbaycan’ın yanındadır.” ifadesini hatırlatan Avcı, Azerbaycan’a desteklerini ifade eden Pakistan ve Ukrayna’ya da teşekkürlerini iletti.
Avcı, Dağlık Karabağ sorunu çözüm sürecini yürüten AGİT Minsk Grubu’nun da Ermenistan’ın saldırısını en net ifadelerle değerlendirmesi gerektiğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
“Aksi takdirde, masada Minsk Grubu’nun gayretleri boşa gidecektir. Minsk Grubu’nun kendi misyonunu yerine getirebilmesi için de bu olayı, tüm boyutlarıyla incelemesi, tespit etmesi, bundan sonra böyle bir olayın tekrar etmemesi içn ne gibi tedbirler alınması gerektiğini ciddi şekilde ele alması gerekir.”
“Araştırma komitesi kurulmalı”
Türkiye ve Azerbaycan’ın haklı davalarını daha fazla anlatması gerektiğini vurgulayan Avcı, şunları kaydetti:
“Maalesef haklı olmak yetmiyor, güçlü olmak da gerekiyor. Sadece askeri gücü kast etmiyorum, diplomatik kanallarda da sesimizi ve davamızı iyi duyurmamız gerekiyor. Karabağ meselesinin ne olduğunu, 12 Temmuz’daki saldırının nasıl gerçekleştiğini elimizdeki tüm medya imkanlarını kullanarak tüm dünyaya döne döne anlatmamız lazım.
Ateşkes sağlanmalıdır. Ama aynı zamanda bu saldırının müsebbipleri araştırılmalıdır, bir araştırma komitesi kurulmalıdır. Nitekim Ukrayna’da bir gözlem ekibi var biliyorsunuz, başında da bir Türk büyükelçi var. Aynı şekilde burada da AGİT de devreye girmelidir. Haklılığımızı bıkmadan, usanmadan anlatmak gerekiyor.”
“Azerbaycan’ın şehitleri Türkiye’nin şehitleridir”
Şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Avcı, “Azerbaycan’ın şehitleri Türkiye’nin şehitleridir, Türkiye’nin şehitleri Azerbaycan’ın şehitleridir. Türkiye defalarca en yüksek seviyede ifade etmiştir ki her şart ve durumda Türkiye Cumhuriyeti ve halkı, Azerbaycan halkının ve devletinin yanındadır.” dedi.
AZERBAYCAN
Uzmanlara göre Ermenistan’ın tek kurtuluşu 6’lı platforma katılmak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Rusya, Türkiye, Azerbaycan, İran, Gürcistan ve kabul etmesi durumunda Ermenistan’dan oluşacak “6’lı platform” çağrısına bölge ülkelerinden destek geldi.
Erdoğan’ın, “Üzerinde çalıştığımız 6’lı platform herkes için kazan-kazan imkanı sağlayacak bir girişimdir. Ermenistan da bu sürece katılır ve olumlu adımlar atarsa Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde de yeni bir sayfa açılabilir. Yeni imkanlar doğduğu takdirde şüphesiz ki burada Ermenistan’ın kazancı da ciddi manada artacaktır.” sözleri bölgesel diplomasi trafiğini de artırdı.
Uzmanlar, AA muhabirine yaptıkları değerlendirmede, “6’lı platformun” bölgenin istikrar ve kalkınmasına büyük katkı sağlayacağını aktardı.
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhittin Ataman, coğrafya itibariyle merkezi bir konumda olan Türkiye ve Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ zaferinden sonra Kafkasya bölgesindeki rollerini daha da artırdıklarını söyledi.
Ataman, Türkiye ile Azerbaycan’ın Gürcistan ve İran’ın da dahil olduğu bazı mekanizmalar kurduğunu belirterek, “Türkiye ve Azerbaycan arasında hem siyasal güvenlik hem de ekonomik anlamda iş birliği konusunda sıkıntı yok. Bu bölgede denize kıyısı olmayan Ermenistan’ın 6’lı platforma dahil olmaması durumunda kaybeden kendisi olacaktır.” dedi.
Dünyaya dağılan zengin Ermeni diasporasının 30 yıldır Ermenistan’a zarar verdiğini vurgulayan Ataman, “Diaspora, Ermenistan devletini kendi hedefleri doğrultusunda ve içinde yaşadıkları ülkelerin siyasetini etkilemek için araçsallaştırıyor. Batı ülkelerindeki Diaspora, Ermenistan’ın mağduriyeti üzerinden yaşıyor.” diye konuştu.
Ataman, 6’lı platformun aslında Ermenistan’a normalleşme imkanı sunduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
“Ermenistan İsrail’e çok benziyor. Zaten Karabağ’ın işgali bir anlamda Filistin işgali gibiydi. Daha da önemlisi İsrail gibi sınırları belli olmayan bir devlettir Ermenistan. Hala bu konuda ısrar ediyor. Hem Azerbaycan’dan hem de Türkiye’den toprak talep eden görüntü veriyor. Böyle olunca fiili olarak bir savaş hali durumuna koyuyor kendisini ve bu bölgedeki normalleşmesine de kesinlikle engel olacaktır.”
“Ermenistan’ın Batı’ya olan bağımlılığı azalır”
Ataman, Ermenistan’ın 6’lı platformun bir parçası olmasının iki temel koşulundan birincisinin işgal ettiği topraklardan çekilmesi, diğerinin ise sınırların resmi olarak kabulü olduğunu aktardı.
Türkiye ve Azerbaycan’ın bölgede üstün konumda olduğunu ve Ermenistan’ın bu iki ön şartı kabul etmesi durumunda hem batısındaki hem de doğusundaki iki önemli komşusuyla ilişkilerini normalleşeceğine dikkati çeken Ataman, şöyle devam etti:
“Eğer Ermenistan 6’lı platforma katılırsa zaten zengin olan Azerbaycan Türkiye ilişkileri üzerinden pay alacak bir devlete dönüşecektir. Kesinlikle ekonomik istikrarı da sağlanır, ekonomik refahı da söz konusu olur. Dolayısıyla bütün bölgesel imkanlardan istifade edecek noktaya gelecektir. Türkiye ve diğer bölge ülkeleriyle normalleşmenin Ermenistan’ın Batı’ya olan bağımlılığını azaltacağını, bunun Rusya’nın da tercih edeceği bir sonuç olacağını düşünüyorum.”
Ataman, kısa veya uzun vadede Ermenistan’ın 6’lı platforma girmekten başka yolu olmadığını aksi takdirde Erivan’ı istismar eden Batılı devletlerin bir çıban başı olarak hem Azerbaycan’a hem Rusya’ya hem Türkiye’ye karşı kullanmak isteyeceklerini savundu.
“Ermeni diasporası Türkiye ile yapılan tüm anlaşmalara karşı çıkıyor”
Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın İbrahimov ise Karabağ zaferi sonrasında Kafkasya’da yeni bir sayfa açıldığını ve bölge tarihinin yeni bir istikamete doğru şekillendiğini söyledi.
İbrahimov, Ermenistan’ın 6’lı platforma katılmaktan başka seçeneğinin kalmadığını vurgulayarak, “Bu platform bölge ülkeleri için ‘kazan-kazan’ imkanı sağlayacaktır ve önemli bir girişimdir. Ermenistan da bu sürece katılmak için önemli bir adım atmak zorunda. Eğer bu adımı atarsa hem Azerbaycan hem de Türkiye ile ilişkilerinde yeni sayfalar açma şansını yakalayabilir.” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığının “yakında Ermenistan ve Azerbaycan’ın da dahil olduğu bir 3’lü görüşme yapılacağına” dair açıklamasını hatırlatan İbrahimov, şöyle devam etti:
“Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan’ın yapacağı bu görüşme Nahçıvan-Bakü arasında ve Ermenistan-Rusya arasında demir yolları açılmasıyla ilgili olacak. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan bu görüşmeye sıcak bakıyor. Ancak Ermeni muhalifleri bu görüşmeye karşı çıkıyor. Muhalifler ve Ermeni diasporası Türkiye ile yapılan tüm anlaşmalara karşı çıkıyor. Batılı devletler Ermenistan’ı hem Azerbaycan’a hem Rusya’ya hem de Türkiye’ye karşı kullanmak isteyeceklerdir.”
İbrahimov, Ermenistan’ın sınırlar konusunda geri atmaması, saldırgan politikalarında vazgeçmemesi ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanımaması durumunda bu platforma katılmasının zor göründüğünü ifade ederek, “Türkiye ve Azerbaycan’ın, saldırgan siyasetinden vazgeçmediği sürece Ermenistan’ı kabul etmeyeceği kesin.” değerlendirmesinde bulundu.
“İpekyolu, Kafkasya’daki koridorun önemini arttırdı”
Türk İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı ve Hazar Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Telman Nusretoğlu da Türkiye- Azerbaycan birliğinin Güney Kafkasya’da yeni bir jeopolitik güç dengesi oluşturduğunu belirtti.
Nusretoğlu, çatışmacı yaklaşımları, Türkiye ve Azerbaycan’a karşı düşmanca tavırlarıyla bölgede tesis edilecek iş birliği ikliminin önündeki en büyük engelin Ermenistan olduğunu söyledi.
Ermenistan’ın Karabağ’da tarihi bir yenilgi alınca, komşularıyla ilişkilerini normalleştirmekten başka yolunun kalmadığını anladığını aktaran Nusretoğlu, “Yeni cazibe merkezi olarak Asya’nın ön plana çıkması, tarihi İpekyolu’nun yeniden canlanmasıyla birlikte Güney Kafkasya’daki nakliyat yolları ve koridorlarının da önemini arttırdı.” dedi.
Nusretoğlu, hem enerji hatları açısından hem de demir ve kara yolu olarak Doğu- Batı hattında Bakü-Tiflis- Ankara iş birliğinin devam ettiğine dikkat çekerek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Azerbaycan – Türkmenistan – Afganistan- Pakistan hattında da iş birliği derinleşerek devam ediyor. Karabağ zaferi sonrası yeni jeopolitik durum oluşunca Cumhurbaşkanı Erdoğan bütün ülkelerin çıkarına olacak, bütün bölgenin refah ve kalkınmasına vesile olacak 6’lı formatı önerdi. Eğer Ermenistan, Türkiye ve Azerbaycan’a yönelik husumetinden, toprak iddialarından vazgeçerse bu formatın içinde yer alarak ekonomik sorunlarını halledebilir.”
Nusretoğlu, Ermenistan’ın bağımsız politikalar üretme kabiliyetinin zayıf olduğunu, emperyal merkezlerin maşası olduğunu unutmamak gerektiğini vurgulayarak, ülkede halen yaşanan yenilgiden ders almayan, rövanşist duygular içinde olan odaklar olduğunu aktardı.
AZERBAYCAN
MHP heyeti, Azerbaycan’ın Şuşa kentinde okul binası için yer tespiti yapacak

MHP’den yapılan açıklamaya göre, Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve eski Isparta Belediye Başkanı Yüksek Mimar Yusuf Ziya Günaydın, ilk olarak Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de temaslarda bulunacak.
Daha sonra Azerbaycanlı yetkililerle Şuşa’da incelemeler yapacak heyet, ayrıca okulun inşa edileceği alanı tespit edecek.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 16 Ocak’ta sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Şayet Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın müsaadeleri olursa, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de uygun bulursa, bizatihi talimatımla Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından Şuşa’da dokuz derslikli bir ilkokulun yapılması hedefimizdir.” ifadesini kullanmıştı.
Bahçeli, okulun adının Azerbaycan Ulusal Marşı’nın bestecisi Şuşa doğumlu Üzeyir Hacıbeyli, temel atma gününün ise 30 Ocak 2021 olabileceğini belirtmişti.
AZERBAYCAN
‘Mozart’ gemisinde hayatını kaybeden Azerbaycanlı çalışanın cenazesi Türkiye’ye getirildi

Gabon‘un başkenti Librevil’den kalkan ve İstanbul seferini yapan Türk Hava Yollarının (THY) TK589 sayılı tarifeli uçağı saat 04.30 sıralarında, İstanbul Havalimanı’na indi. Uçağın kargo bölümünden alınan Azerbaycan uyruklu Ferman İsmailov‘un cenazesi, nakil aracına konuldu.
Cenazenin, THY’nin İstanbul-Bakü seferini yapan uçakla saat 07.30’da Azerbaycan’a gönderileceği bildirildi.
Liberya bayraklı “Mozart” isimli gemi, 23 Ocak’ta Nijerya’nın Lagos kentinin yaklaşık 180 mil açığında deniz haydutlarının saldırısına uğramıştı. Lagos’tan Güney Afrika’nın Cape Town kentine ilerleyen gemideki 19 kişilik mürettebattan 15’i kaçırılmış, Azerbaycan uyruklu bir kişi öldürülmüştü. Gemi, üç personelle Gabon’un Port-Gentil Limanı’na hareket etmişti.
-
futbol2 sene önce
Ampute Futbol Milli Takımı Ankara’da kampa girdi
-
GÜNDEM3 sene önce
Dilan Polat kimdir eşi Engin Polat yaşı kaç mesleği nedir?
-
GÜNDEM3 sene önce
Merdan Yanardağ kimdir, aslen nereli eşi Nermin Sağtekin ve çocukları
-
SON DAKİKA2 sene önce
İstanbul’da kamu kurumlarının yeni mesai saatleri belirlendi
-
SON DAKİKA3 sene önce
UMAD Yönetim Kurulu Başkanı Ekinci: Yüce Allah, fethin sembolü olan bu mabede sahip çıkma azmimizi daim eylesin
-
GÜNDEM3 sene önce
Dilan Polat kimdir? Dilan Polat annesi ve babası itirafları olay oldu
-
GÜNDEM2 sene önce
BM Özel Raportörü Callamard’a göre CIA’nın Kaşıkçı cinayeti değerlendirmesi açıklanmalı
-
EKONOMİ3 sene önce
İlk yedi ayda 440 bin 103 adet otomobil üretildi
Yorum göndermek için giriş yapmış olmanız gerekir Giriş