Türkiye Ramazan Bayramı’na girmeden çabucak birincinin koronavirüs salgını sebebiyle hayatımızın bir kesimi haline gelen maskeden kısmen kurtulmuştu.

Toplum bağışıklığının üst düzeylere çıkması ve olay sayılarındaki gerileme sonrasında maske takma zaruriliği sıhhat kuruluşları ve toplu taşıma araçları dışında kaldırıldı.

Bu kapsamda sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Konseyi Üyesi, Başakşehir Çam ve Sakura Kent Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, memleketi Karabük’te katılmış olduğu bayramlaşma programında İHA’ya açıklamalarda bulundu.

Korona periyodunda bu formda bir salgının en dava optimum düzgün mi yönetileceğini dünyaya gösteren bir ülke olduklarını belirten Prof. Dr. Yiyit, bunun da şu anda meyvelerini yemeye başladıklarını söyledi.

“10 gün içerisinde maskeden büsbütün kurtulacağız”

Virüsün geldiği noktada son varyant olan Omicron’un hızlı yayıldığını ama eski varyantlar formunda önemli rahatsızlık yapmadığı hakikatı ortaya çıktığı andan itibaren her şeyin yine güncellendiğini kaydeden Prof. Dr. Yiyit, “Yakın bir vakitte muhtemelen bir hafta, 10 gün için en son kalan kısıtlamaların kalkacağını düşünüyorum.

Mevcut haliyle aslında virüs çok süratle yayılsa bile genel yaklaşım bir üst teneffüs yolu enfeksiyonuna döndü, doğrusu akciğer tavrı epey fazla gözlemlemediğimiz için bu bizi hayli rahat hareket etmeye itti.

Olağan bir gripte güzel mi bir tedbir alıyorsak, bunda da bu halde yürümeye karar verdik. Gribin ağır olduğu periyotta ferdi korunma önlemlerinin ön plana çıktığı bir yol haritası seçiyoruz.

“Kısıtlama ve yasaklama niyetimiz yok”

Hasta olan kişi kendini koruyor. 65 yaş üstü riskli olan hastalar daha çok dikkat ediyor ve aşılarını oluyorlar. Bu dakikadan sonrasında hasta olan, hastalık riski yüksek olanların önlemlerini alacağı bir periyot.

Toplumsal manada herkes rastgele bir ambargo ve yasaklama biçiminde bir niyetimiz yok. Bu virüs bu haliyle devam ederse artık geçmiş olsun deme vakti. Yaşadığımız 2 yıllık sorun ve gerilimin mazide vakti yaşanmış 2 yıllık hadise olarak kalma ve bırakılma vakti.

“Bundan sonra önemli sıkıntı çekeceğimizi düşünmüyorum”

Bu bayram, aslına bakarsak bu kadar ortadan sonra bayram halinde yaşayabileceğimiz, maske ve aranın ortamızdan çıktığı, gönül rahatlığı ile ellerimizin tokalaştığı ve sarılmanın mümkün olduğu, büyüklerimizin ellerinin öpülebildiği bayram tebrik hakkını bize tekrar geri verdi. İnşallah bundan sonra da çok önemli bir meşakkat göreceğimizi düşünmüyoruz. Bu biçimde kolay düşünmemizi gösterecek formda gidiyor sayılar. sonbahar geldiğinde yine duruma bakacağız. Şu an için bir telaşımız ve berbat beklentimiz yok” dedi.

“Şu an ülkemize karşı sıhhat turizmi patlaması var”

Covid-19 periyodunda bu formda bir salgının en dava optimum güzel mi yönetileceğini dünyaya gösteren bir ülke olduklarının da altını çizen Prof. Dr. Nurettin Yiyit, “Covid-19 sürecinde salgın ülkemize girmeden bilim konseyleri oluşturuldu, rehberler ve önlemler oluşturuldu. İlaçlarımızı hazır tutarak hastanelerimizi büyüttük.

Dünyada aşı üretebilen 9 ülkeden biri olmayı başardık. sıhhat allamında yapılabilecek her şeyi yaparak süratli bir halde reaksiyon alabilen bir ülke olduğumuzu gördük. Covid-19 periyodunda bu türlü bir salgının en ideal optimum nasıl yönetileceğini dünyaya gösteren bir ülke olduk. Bunun da şuanda meyvelerini yiyoruz.

Şuan ülkemize karşı iyilik turizmi patlaması var. Dünyanın her yerinden hastalar akın akın ülkemize geliyor. Buda pandemi periyodunda sıhhat sistemimizin epeyce önemli bir imtihan verdiğini ve bunu da tam puanla geçtiğinin göstergesi.

Bizim doktorlarımız, hemşirelermiz dünyanın bütün ülkelerinden talep görüyor. olağan koşullarında bir epeyce ülke diğer ülkede yetişmiş iyilik çalışanını kendi ülkesine almak istemiz. Türkiye’deki tüm tabip ve hemşireler inanılmaz bir istek görüyor dünyanın her yerinde.

Covid-19 sürecinde bu işin en ülküsünü göstermenin de sonuçları aslında. Evvelce beşerler ileri seviye tedavi için yurt haricinde sevk olma yarışına girerdi, şuan yurt dışından beşerler Türkiye’ye nakil olma yarışına girdi. uçak ambulanslarla yurttaşlarımızın öteki ülkelerden kendi ülkesine gelmek için nakil sırası oluştu. Bunlarda aslına bakarsak bu süreçte gösterdiğimiz muvaffakiyetin sonuçları” diye konuştu.

“Yeni varyant riski gözükmüyor”

Prof. Dr. Yiyiy, yeni bir varyant ya da yeni bir virüs ülkeye girme riskinin gözükmediğini de kelamlarına ek ederek şunları söyledi:

“Eğer bu halde bir şey mevzubahis olursa da ne kadar hazırlıklı olduğumuzu daima birlikte gördük. sıhhat altyapımız oldukça kuvvetli ve güçlenerek devam ediyor. Yeni hastaneler hala açılmaya devem ediyor ve yeni sıhhat profesyonelleri iyilik ordusuna katılmaya devam ediyor. Artık bizler aşı üretmeyi başarmış bir ülkeyiz.

Bir sonraki süreçte hiç bu formda bir hazırlık sürecimiz olmayacak, afaki ötürü artık hepimiz bu evreyi geçtik. Filyasyon emsal halde aşılama sistemleri misal halde esasen hazır ve oturmuş halk sıhhati uygulamalarımız var. Yeni bir kaygı olursa o tehlikeye en hazırlıklı ülkenin yeniden bizim olacağımızı net söyleyebilir. Şuan için telaşa mahal bir pozisyon yok.

Artık kavuşma, kucaklaşma ve maskesiz aralıksız ellerimizin sıkı sıkıya birleşme vakti. Bunun da bedelini ve bedelini bilip, iyilik manasında birinci olarak herkes kendinin tabibi ve hemşiresi olmak durumunda. Hastalıklara karşı kendimizi korumalıyız. Görünür yakın bir vehamet ülkemiz için kelam konusu değil.”